Eski Vekil Ahmet Hamdi Çamlı Kimdir? Yeliz Olayı ve Son Cumhuriyet Açıklamasıyla Yine Gündemde

Eski AKP milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı'nın “1923 kanlı darbe” açıklaması büyük tepki çekti. 15 Temmuz öncesi yapılan bu paylaşım, Cumhuriyet tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Eski AKP milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, son günlerde yaptığı bir sosyal medya paylaşımıyla yeniden Türkiye gündemine oturdu. 15 Temmuz’un yıldönümüne günler kala, Cumhuriyet’in ilan yılı olan 1923’ü “kanlı darbe” olarak niteleyen ifadeleri kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

6 Temmuz 2025’te X platformunda yaptığı paylaşımda, "Kadim bir geçmişe sahip Aziz Millet ve Büyük Devlet, kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşmadan ve helalleşmeden yeni bir sayfa açamaz" diyen Çamlı, kısa sürede eleştirilerin hedefi oldu. Özellikle “bir düdük çalıp yeni, onurlu ve beyaz bir sayfa açılmalı” ifadesi sosyal medyada gündem olurken, birçok kesim bu çıkışı Cumhuriyet karşıtı bir açıklama olarak değerlendirdi.

Ahmet Hamdi Çamlı Kimdir?

1965 yılında İstanbul’un Fatih ilçesinde doğan Ahmet Hamdi Çamlı, siyasi kariyerine başlamadan önce uzun yıllar boyunca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şoförlüğünü yaptı. Ardından AK Parti’den 26. Dönem İstanbul milletvekili olarak TBMM’ye girdi.

Newport Üniversitesi Davranış Bilimleri mezunu olan Çamlı, ayrıca ilahiyat eğitimi de aldı. Siyaset dışında çeşitli STK’lar ve spor kulüplerinde de aktif görev aldı.

Yeliz Olayı Ne? Nasıl Ortaya Çıktı?

Çamlı'nın kamuoyunda tanınmasında en dikkat çekici olaylardan biri, “Yeliz” kullanıcı adıyla yaptığı canlı yayın oldu. 2017’de TBMM Genel Kurulu sırasında sosyal medya platformunda "Yeliz" ismiyle açılan hesaptan yapılan bir canlı yayında, ön kameranın yanlışlıkla açılması sonucu görüntüdeki kişinin Ahmet Hamdi Çamlı olduğu ortaya çıkmıştı. Olay sosyal medyada hızla yayılmış, "Yeliz" lakabı da kendisine yapışmıştı.

Tepkiler Sert Oldu: “Cumhuriyet’i Darbe Gibi Göstermek Asla Kabul Edilemez”

Çamlı'nın 1923 paylaşımı, farklı siyasi görüşlerden birçok kişi tarafından tepkiyle karşılandı. Kullanıcılar, “Bu söylem Cumhuriyet’in ruhuna hakarettir”, “Tarihi tersyüz etmeye kimsenin hakkı yok” yorumlarıyla sosyal medyada binlerce paylaşım yaptı. Bazı kesimler ise ifadeyi ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi.

İLGİLİ HABERLER