Midyenin helalliği veya haramlığı, İslam fıkhında mezheplere göre farklı yorumlanan konulardan biridir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi fetvaları da bu konuda dikkat çeken açıklamalara sahiptir. Peki, midye neden bazı mezheplerde haram sayılırken, bazılarında caiz kabul ediliyor?
Hanefi Mezhebinde Midye Neden Haram?
Hanefi mezhebine göre deniz ürünleri arasında yalnızca "balık" türleri helal kabul edilir. Balık dışındaki canlılar — yani midye, ıstakoz, yengeç, karides gibi kabuklu deniz ürünleri — balık sınıfına girmedikleri gerekçesiyle haram sayılır.
Hanefi fıkhında şu gerekçeler öne çıkar:
Kur’an’da geçen “deniz avı helaldir” ifadesi, sadece balıklar için geçerlidir.
Midye gibi canlılar yumuşakça ve sürüngen olarak kabul edilir.
Görsel ve yapısal olarak da “pis ve hoş olmayan türler” arasında değerlendirilir.
Bu nedenle Hanefi mezhebinde midyenin tüketilmesi mekruh değil, haram kabul edilir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Görüşü
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Din İşleri Yüksek Kurulu, mezhepler arası farklılıkları açıklarken, Hanefi mezhebinin görüşünü esas alır. Diyanet’e göre:
Hanefi mezhebine göre midye haramdır.
Şafiî, Maliki ve Hanbelî mezheplerine göre ise midye ve diğer kabuklu deniz ürünleri caiz kabul edilir.
Diyanet, fetvalarında Kur’an ve sünnete dayalı olarak farklı içtihatların varlığını kabul etmekle birlikte, uygulamada Hanefi görüşüyle uyumlu açıklamalarda bulunur.
Diğer Mezhepler Ne Diyor?
Şafiî Mezhebi:
Denizden çıkan ve karada yaşayamayan tüm canlıların tüketilmesi caizdir.
Midye, karides, ıstakoz, yengeç gibi ürünler bu sınıfa girer.
Delil: “Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir” hadisiyle desteklenir.
Maliki ve Hanbelî Mezhebi:
Denizde yaşayan ve avlanan tüm canlı türlerinin yenebileceği belirtilir.
İstisna olarak timsah gibi hem karada hem suda yaşayan hayvanlar haramdır.
Midye dahil tüm deniz mahsulleri helal sayılır.
Kur’an ve Hadislerde Deniz Ürünlerine Ne Deniyor?
Kur’an-ı Kerim’de özellikle şu iki ayet dikkat çeker:
Mâide 5/96: “Deniz avı ve denizden yiyecek sizin için helal kılındı.”
Fâtır 35/12: “İki deniz birbirine eşit değildir... Her birinden taze et yersiniz...”
Hadislerde ise Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurur:
“Deniz suyu temiz, ölüsü helaldir.” (Ebu Davud, Taharet, 41)
Bu ayet ve hadisler, mezhepler tarafından farklı yorumlanmış, balık dışı canlıların hükmü konusunda içtihat ayrılığı oluşmuştur.
Özetle Ne Denebilir?
Mezhep | Midye Hükmü | Gerekçe |
---|---|---|
Hanefi | Haram | Balık sınıfına girmiyor, pis kabul ediliyor |
Şafiî | Helal | Suda yaşayan ve kısa sürede ölen deniz canlıları caiz |
Maliki | Helal | Tüm deniz ürünleri caiz, timsah gibi istisnalar hariç |
Hanbelî | Helal | Tüm deniz canlıları helal |
Sonuç: Kimler Yiyebilir, Kimler Kaçınmalı?
Hanefi mezhebine bağlı bireyler, midye tüketmemelidir.
Şafiî, Maliki, Hanbelî mezhebine mensup kişiler için midye yemek dinen sakıncalı değildir.
Diyanet, bu farklılıkları kabul eder ancak Hanefi görüşünü uygulama esaslı paylaşır.
Not: Mezheplerin farklı içtihatlarına göre tercihte bulunmak mümkündür. Ancak bireyin bağlı olduğu mezhebin esaslarına uygun hareket etmesi dini açıdan önem taşır.