Aile İçinde Söylenen Söz Mahkeme Kararını Tam Tersine Çevirdi

Yargıtay, İstanbul'da görülen boşanma davasında eşini ailesi önünde küçük düşüren kadını kusurlu bularak tazminat ve nafaka kararlarını iptal etti. Emsal niteliğindeki kararın detayları haberimizde.

İstanbul’da görülen bir boşanma davasında kadın lehine verilen maddi ve manevi tazminat kararları, Yargıtay’ın değerlendirmesiyle iptal edildi. Gerekçe olarak, kadının eşini ailesi önünde küçük düşürdüğü sözler gösterildi. Karar, sosyal medyada ve hukuk çevrelerinde "ifade özgürlüğü", "kişisel alan", "psikolojik şiddet" gibi konuları yeniden gündeme taşıdı.

Olay Nasıl Gelişti?

İstanbul’da yaşayan Mesude A., evliliğin temelinden sarsıldığını belirterek boşanma davası açtı. Eşi Halil A. ise karşı dava açarak boşanma talebinde bulundu.

İlk derece mahkemesi, erkeğin annesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalması ve eşine ilgisizliği gerekçesiyle Halil A.’yı ağır kusurlu, kadını ise az kusurlu bularak boşanma, maddi ve manevi tazminat ile nafaka kararı verdi.

Yargıtay Müdahale Etti

Karara itiraz eden Halil A., eşinin aile ortamında cinsel birlikteliğe atıfla söylediği "Halil erkek değil, yapamadı" sözlerinin kendisini küçük düşürdüğünü belirterek dosyayı Yargıtay’a taşıdı.

Dosyayı inceleyen Yargıtay, söz konusu ifadenin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu belirtti. Kararda, bu tür söylemlerin evlilik birliğini zedeleyen ciddi bir kusur olduğu vurgulandı.

Eşit Kusur Kararı, Tazminatları İptal Ettirdi

Yargıtay, her iki tarafın da evliliğin temelinden sarsılmasına neden olacak davranışlar sergilediğini belirtti. Şu ifadelere yer verildi:

“Kadının erkeği ailesi önünde küçük düşürmesi, erkeğin ise eşine ilgisizliği göz önüne alındığında, tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilmelidir.”

Bu gerekçeyle, kadına verilen nafaka ve tazminat kararları iptal edildi.

Karar Ne Anlama Geliyor?

Yargıtay’ın kararı, boşanma davalarında sözlü ifadelerin de boşanma gerekçelerinde etkili olabileceğini bir kez daha ortaya koydu. Ayrıca karar, "kimin daha kusurlu olduğu" tartışmalarında hakaret, aşağılama ve psikolojik şiddet unsurlarının belirleyici olabileceğine işaret ediyor.

Tepkiler ve Tartışmalar

Karar kamuoyunda farklı tepkilerle karşılandı. Bazı hukukçular Yargıtay’ın kararını, kişilik haklarını koruma adına doğru bulurken, bazı uzmanlar bu yaklaşımın özellikle kadınların cinsel şiddet, ilgisizlik veya ev içi sorunları dile getirme cesaretini bastırabileceği uyarısında bulundu.

Yargıtay’dan Önemli Uyarı

Bu karar, boşanma davalarında tarafların yalnızca fiziksel değil, sözlü davranışlarının da yargılamaya konu edilebileceğini ve özellikle kamuya açık ortamda sarf edilen ifadelerin "kişilik haklarına saldırı" kapsamında değerlendirilebileceğini ortaya koyuyor.

İLGİLİ HABERLER