weather
22°
-
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Haber Yazar DÜNYA İslam Dünyasında Askerî Birlik Arayışı: Bölgesel İttifak İçin Kritik Zirve Gerçekleşti

İslam Dünyasında Askerî Birlik Arayışı: Bölgesel İttifak İçin Kritik Zirve Gerçekleşti

İslam NATO'su yeniden gündemde. Türkiye, İran, Mısır ve Suudi Arabistan'ın merkezinde yer aldığı askeri ittifak tartışmaları, İsrail saldırıları sonrası Katar’daki İİT zirvesinde masaya yatırıldı. İşte detaylar.

Okunma Süresi: 3 dk

35 Yıllık Fikir Yeniden Masada

Orta Doğu’da tırmanan gerilim, İsrail’in Doha’daki Hamas temsilcilerine yönelik saldırısı ve Gazze'deki süregelen bombardımanların ardından, uzun süredir tartışılan ancak hayata geçirilemeyen "İslam NATO'su" fikrini yeniden uluslararası gündeme taşıdı.

Katar'da olağanüstü toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesi, bu kez fikirden öteye geçebilecek adımların habercisi olabilir. Zirvede, özellikle Türkiye, İran, Mısır ve Suudi Arabistan gibi bölgesel güçlerin askeri potansiyeli ve stratejik konumları üzerinde duruldu.

Sürecin Merkezinde Kimler Var?

Çekirdek İttifak Ülkeleri:

Türkiye: NATO üyesi olması ve bölgesel askeri kapasitesi ile ittifakın doğal liderlerinden biri.

İran: Konuyu en yüksek sesle dile getiren ülke. Savunma doktrinine dayalı kalıcı bir askeri birlik çağrısında bulunuyor.

Mısır: Arap dünyasının en büyük ordusuna sahip ve “Kahire merkezli ortak komutanlık” önerisi ile ön planda.

Suudi Arabistan: Körfez’in lider gücü ve finansal desteği nedeniyle kilit pozisyonda.

Bu dört ülkenin birlikte hareket etmesi durumunda, söz konusu yapının yalnızca sembolik değil, fiili bir askeri güç olabileceği yorumları yapılıyor.

Zirvede Ne Konuşuldu?

ABD merkezli Newsweek dergisi ve bölgesel diplomatik kaynaklara göre, Katar’daki zirvede ilk kez bu kadar kararlı bir söylem hâkimdi.

İranlı yetkililer, tek çözümün “ortak askeri koalisyon” olduğunu savunurken,

Mısırlı temsilciler daha somut bir öneriyle, ortak bir komutanlık merkezi kurulmasını teklif etti.

İran Devrim Muhafızları’nın eski komutanı Mohsen Rezaei, “Suudi Arabistan, Türkiye ve Irak bir sonraki hedef olabilir” diyerek, tehdidin bölgesel boyutta olduğunu vurguladı.

İran Dışişleri Bakanlığı’ndan Mehdi Shoushtari, henüz resmi kararlar için erken olduğunu belirtse de, “mevcut koşulların geçmişten daha uygun” olduğunu ifade etti.

Kimler Katılabilir?

Olası üyeler üç farklı halkada değerlendiriliyor:

Çekirdek Ülkeler:

Türkiye

İran

Mısır

Suudi Arabistan

Katar

Pakistan

Bölgesel Destekçiler:

Irak

Ürdün

Endonezya

Malezya

Cezayir

Fas

Azerbaycan

Katılımı Belirsiz Ülkeler:

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)

Bahreyn

Kuveyt

Nijer, Sudan, Somali gibi bazı Afrika ülkeleri

Özellikle BAE ve Bahreyn’in İsrail’le kurduğu diplomatik ilişkiler (Abraham Anlaşmaları) bu ülkelerin ittifaka mesafeli kalabileceği yorumlarını beraberinde getiriyor.

Peki Neden Şimdi?

İsrail’in 2025 başından bu yana İran hedeflerine yönelik 12 gün süren hava saldırıları,

Gazze’deki sivillere yönelik askeri operasyonlar,

Doha’daki Hamas heyetine suikast girişimi,

Bölgedeki artan istikrarsızlık ve güvenlik riskleri,

İslam ülkelerini daha koordineli hareket etmeye zorluyor. Zirvede yapılan değerlendirmelere göre, pasif kalındığı sürece İsrail’in bölgeyi dilediği gibi şekillendireceği endişesi baskın.

En Kritik Soru: Uzlaşı Mümkün mü?

Böylesine kapsamlı ve kalıcı bir askeri ittifakın önündeki en büyük engel, bölgesel liderlik rekabeti ve jeopolitik farklılıklar.
Özellikle Suudi Arabistan-İran-Türkiye üçgeninde nasıl bir denge sağlanacağı, girişimin kaderini belirleyecek.

Ayrıca, bazı ülkeler için Batı’yla ilişkilerin seyri ve mevcut ittifak sistemleri de dikkatle izleniyor. Örneğin, Türkiye’nin NATO üyeliği bu sürece nasıl entegre edilecek, soru işaretlerinden biri.

1990’lardan Bu Yana Gündemde

"İslam NATO’su" ya da "Ortak İslam Ordusu" fikri ilk olarak 1990'lı yılların ortasında, Pakistan Başbakanı Benazir Butto tarafından resmi ağızdan gündeme getirilmişti. Ancak o dönemden bu yana yapılan girişimler çoğunlukla siyasi farklılıklar ve liderlik yarışları nedeniyle sonuçsuz kaldı.

Bugün gelinen noktada ise:

Güvenlik risklerinin keskinleşmesi

İsrail'in bölge politikalarındaki sertleşme

İslam dünyasında siyasi işbirliği eksikliğinin daha görünür hale gelmesi

bu tarihi fikrin ilk kez pratik adımlarla tartışılmasını sağladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *