Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye-Rusya-Çin arasında kurulması önerilen ve “TRÇ İttifakı” adını verdiği stratejik iş birliği modeline ilişkin açıklamalarını sürdürüyor. Bahçeli, Türkiye'nin dış politikada edilgen bir aktör değil, küresel ölçekte oyun kurucu bir ülke olması gerektiğini vurgulayarak, "Ne yaptığımızı biliyoruz. Türkiye artık başkalarının projesini uygulayan değil, kendi özgün projelerinin senaristi olmalıdır" ifadelerini kullandı.
“Türkiye, Yeni Bir Medeniyet Tasavvuru İnşa Etmelidir”
TASAV Başkanı İsmail Faruk Aksu'ya yaptığı değerlendirmelerde Bahçeli, Türkiye'nin küresel güç dengelerinde pasif değil, belirleyici bir konuma sahip olması gerektiğine dikkat çekti. TRÇ İttifakı önerisini bu vizyonun bir parçası olarak sunan Bahçeli, ittifakı sadece stratejik değil, tarihi ve kültürel kökleri olan bir inşa süreci olarak nitelendirdi.
“Türkiye, başkalarının ortaya koyduğu bölgesel ve küresel projelerin uygulayıcısı değil; kendi özgün projelerinin başrol oyuncusu olmak zorundadır” diyen Bahçeli, çok kutuplu dünya düzeninde Türkiye’nin Doğu ve Batı arasında denge siyaseti yürüterek kendi eksenini oluşturması gerektiğini belirtti.
“Türk Kuşağı ve Türk Dünyası 2040 Vizyonu Stratejiktir”
Bahçeli, açıklamalarında Türk Devletleri Teşkilatı ve Türk Dünyası 2040 Vizyonu gibi projelerin de altını çizdi. Bu projelerin yalnızca kültürel yakınlık değil, jeopolitik ve jeoekonomik iş birlikleri açısından da büyük potansiyel taşıdığını vurguladı.
“Türk Kuşağı; tarihî, siyasi, ekonomik ve kültürel müktesebatla desteklenmiş bir stratejik bölgedir. Bu kuşak, insanlığın adil, insani ve vicdani gelişmeleri beklediği bir barış adası olabilir” diyen Bahçeli, Türk dünyasının ortak hedefler etrafında daha fazla kenetlenmesi gerektiğini ifade etti.
BRICS ve ŞİÖ Vurgusu: “Alternatif Değil, Tamamlayıcı”
Bahçeli, Türkiye'nin Batı ittifaklarından vazgeçmeden Doğu ile ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini savundu. BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) yönelik ilgiyi “ekonomik ve stratejik fırsatlar” olarak değerlendiren Bahçeli, bu iş birliklerinin NATO ya da AB’ye alternatif olmadığını ancak Türkiye’nin çok boyutlu dış politika vizyonunun bir parçası olduğunu ifade etti.
“BRICS, Türkiye için Batı'nın alternatifi değildir. Bu platformlar Türkiye’nin jeoekonomik ve jeostratejik potansiyelini genişletmek için değerlendirilmelidir,” diyen Bahçeli, Türkiye'nin hem Avrasya hem de Atlantik sistemleriyle dengeli ilişkiler kurması gerektiğini belirtti.
“Jeopolitik Merkez Türkiye, Küresel Oyunda Kural Koymalı”
Bahçeli, Türkiye’nin bulunduğu jeopolitik ve jeokültürel konuma dikkat çekerek, ülkenin yalnızca bölgesel değil, küresel düzeyde söz sahibi olması gerektiğini dile getirdi.
“Türkiye, Asya ile Avrupa’yı, İslam dünyasıyla Batı'yı, kuzeyle güneyi birleştiren eşsiz bir kavşakta yer almaktadır. Bu stratejik merkez ülke rolü, sadece coğrafi değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel bir sorumluluğu da beraberinde getirmektedir,” diyen Bahçeli, dış politikada ideolojik değil, stratejik aklın öne çıkması gerektiğini ifade etti.
“Cumhuriyet’in İkinci Yüzyılında Küresel Güç Türkiye”
Bahçeli açıklamalarını, Cumhuriyet’in yeni yüzyılında Türkiye’nin küresel güç olma hedefine vurgu yaparak tamamladı. “Türk ve Türkiye Yüzyılı” vizyonuna inandıklarını belirten MHP lideri, bu hedefe ulaşmak için iç ve dış kaynaklı tüm yüklerin geride bırakılması gerektiğini söyledi.
“Türkiye, çaresizliği reddetmiştir. Türk milleti, yeni yüzyılda kaderini kendi yazacak; ekonomik, siyasi ve stratejik bağımsızlığını daha da güçlendirecektir,” diyen Bahçeli, TRÇ ittifakının bu vizyon doğrultusunda akılcı, dengeli ve vizyoner bir dış politika hamlesi olduğunu belirtti.
Değerlendirme: Yeni Bir Stratejik Duruş Arayışı mı?
Devlet Bahçeli'nin “TRÇ ittifakı” önerisi, sadece yeni bir dış politika tercihi değil, Türkiye merkezli çok kutuplu bir dünya tasavvurunun ifadesi olarak öne çıkıyor. MHP’nin dış politikadaki bu yönelimi, Türkiye’nin hem Batı ile olan bağlarını sürdürmesini hem de Doğu ile stratejik ittifaklar kurmasını esas alıyor.
