Türk sinemasına ve korku edebiyatına damga vuran senarist ve yazar Şafak Güçlü, bir süredir mücadele ettiği dil kökü kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi. Vefat haberi, başta sanat camiası olmak üzere geniş bir kesimi derin üzüntüye boğdu. Film-San Vakfı tarafından yapılan açıklamada, “Şafak Güçlü’ye Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz” ifadeleri yer aldı. Peki, Şafak Güçlü kimdir, kaç yaşında, nerelidir ve neden öldü? İşte hayatına ve hastalığına dair tüm merak edilenler…
Şafak Güçlü Kimdir?
Doğum tarihi: 7 Aralık 1978
Doğum yeri: İstanbul
Aslen: İzmirlidir
Meslek: Senarist, yazar, oyuncu
Yaş: 46
Medeni durumu: Evli değildir (resmî kaynaklarda evliliğine dair bir bilgi yer almıyor)
Beş yaşında oyunculukla tanışan Şafak Güçlü, altı yaşında piyano eğitimi almaya başladı. Akademi İstanbul'da Ekran Sunuculuğu ve Oyunculuk bölümlerini tamamladı. Sanat kariyerine hem yazarlık hem de senaristlik alanında devam etti.
Hangi Yapımları Yazdı?
Şafak Güçlü, korku ve gençlik türlerinde Türk sinemasına önemli katkılarda bulundu. Senaryosunu yazdığı öne çıkan yapımlar arasında şunlar yer alıyor:
Çılgın Dersane
Çılgın Dersane 4: Ada
Büyü (2004) – Türkiye’nin ilk yerli korku filmi
Melez
Ayrıca; “Siccin”, “Karabasan”, “Lohusa: Ümmü Sübyan”, “Büyü: Lanetin Şafağı”, “Dark Lord” gibi korku edebiyatı kitaplarıyla da geniş bir okuyucu kitlesi kazandı.
Ne Kanseriydi, Neden Öldü?
Şafak Güçlü, 2024 yılında yaşadığı kulak ağrısının ardından yapılan tetkiklerle dil kökü kanseri teşhisi aldı. Hastalığın neredeyse son evreye ulaştığı belirtilmişti. Doktorların ameliyat önerisini reddeden Güçlü, radyoterapi, kemoterapi ve immünoterapi gibi alternatif tedavileri tercih etti.
Tedavi sürecinde sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Eğer düşerken 3 santim daha aşağı gelseydim, bugün burada olmazdım” ifadeleriyle hayranlarını duygulandırmış, dualarını istemişti.
Tüm tedavi sürecine rağmen, ağır ilerleyen kanser hastalığına yenik düştü ve 46 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Şafak Güçlü’nün Ardında Bıraktıkları
Şafak Güçlü, Türk sinemasında korku ve gençlik türünde öncü projelere imza atan, çok yönlü bir sanatçıydı. Hem yazdığı kitaplarla hem de senaryosunu kaleme aldığı yapımlarla genç kuşaklara kültürel anlamda ilham verdi.
Eserlerinde Anadolu korku öğelerine, dini ve metafizik temalara sıkça yer vererek, yerli korku edebiyatı alanında kendine has bir dil oluşturdu..