Sındırgı Depremi Sonrası ‘Deprem Fırtınası’ Uyarısı: Artçılar Aylarca Sürebilir
Balıkesir Üniversitesi’nden Prof. Dr. İbrahim Türkmen, bölgede gözlemlenen sarsıntıların uzun süre devam edeceği uyarısında bulundu.
10 Ağustos 2025’te Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede yaşanan artçı şoklar sürüyor. Balıkesir Üniversitesi Deprem Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İbrahim Türkmen, yaptığı yazılı açıklamada, özellikle büyüklüğü 5 ve altı olan sarsıntıların uzun bir dönem daha etkili olacağını belirtti.
1,5 Ayda 661 Artçı: Sındırgı’da Yoğun Sismik Hareketlilik
Prof. Dr. Türkmen, depremin ardından geçen yaklaşık 1,5 aylık sürede büyüklüğü 3 ve üzeri olan 661 artçı sarsıntının kaydedildiğini aktardı. Bu yoğunluk, bölgede bir "deprem fırtınası" yaşandığına işaret ediyor. Uzmanlara göre bu tür fırtınalar, genellikle düşük ve orta büyüklükte, sığ odaklı depremlerin görüldüğü alanlarda oluşuyor.
Geçmiş Örnekler Ne Gösteriyor?
Türkmen, Batı Anadolu’da benzer fay sistemlerinde geçmişte yaşanan depremleri hatırlatarak uyarılarını destekledi:
1970 Gediz Depremi (7,2): Artçı sarsıntılar 1 yıldan fazla sürdü, 6 binin üzerinde artçı kaydedildi.
1995 Dinar Depremi (6,1): Yalnızca 20 günde yaklaşık 4 bin artçı meydana geldi.
Bu örneklerin ışığında, Sındırgı’daki artçı sarsıntıların da aylar boyunca sürebileceği öngörülüyor.
Deprem Fırtınası Ne Anlama Geliyor?
Deprem fırtınası, art arda ve yoğun şekilde meydana gelen, genellikle düşük ve orta şiddetli depremler dizisini ifade ediyor. Bu süreçte ana şokun ardından çok sayıda sarsıntı kısa aralıklarla gerçekleşiyor. Prof. Dr. Türkmen’e göre, Sındırgı’daki mevcut sismik aktivite de bu tanıma bire bir uyuyor.
Ne Yapılmalı?
Uzmanlar, bölgede yaşayanların artçı şoklara karşı hazırlıklı olması ve özellikle hasar görmüş binalardan uzak durması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca deprem sonrası yapı denetimleri ve zemin etütlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Uzman görüşü: “Bu bir sürecin parçası. Ege Bölgesi’nde benzer karakterdeki faylarda bu tür uzun süreli artçılar normaldir. Toplum olarak bu gerçeği kabullenip buna uygun bir direnç ve hazırlık geliştirmeliyiz.” – Prof. Dr. İbrahim Türkmen